"20 günde 10 bin artçı oldu"
"Arkasından 9 saat sonra tetiklenmeyle gelişen ikinci büyük deprem 7,6 oldu. O da Çardak ve Doğanşehir fayı. Orada da 2 tane fay birlikte çalıştı. 20 Şubat'ta bu kez Antakya fayı belli ölçekte kırıldı. Şu anda 3 farklı ana şokun artçıları devam ediyor. Bildiğim kadarıyla sayıları 10 bini buldu. Normal şartlarda mesela İzmir'i düşündüğümüzde 2 yılda 10 bini bulmuştu. Burada 20 günde 10 bin artçı deprem oldu." [caption id="attachment_6113" align="alignnone" width="1024"]
En çok zemin sıvılaşması Antakya'da oldu[/caption]
"Kilometrelerce sıvılaşma tespit ettik"
Aynı zamanda binaların neden yıkıldığını ve zemini de incelediklerini söyleyen Sözbilir zeminle ilgili de çok ilginç şeyler gördüklerini söyledi: “Deprem bölgelerinde sıvılaşma olgusu son derece şiddetli hale gelmiştir; kilometrelerce uzayan sıvılaşma tespit ettik, oysa normal şartlarda Kahramanmaraş merkezli depremlerde sadece 50-100 metreyi buluyordu. Sıvılaşmayla zemin taşıma gücünü kaybediyor ve bina zeminin içine göçüyor. İşte belli şartları sağlıyorsa sadece eğiliyor, bükülüyor ama sağlayamıyorsa yıkılıyor. Bu Antakya'da çok fazla. Çünkü Antakya aynı zamanda Asi Nehri boyunca kurulmuş bir şehir. Asi Nehri boyunca her yerde sıvılaşmalar ciddi anlamda yüksek düzeyde. Yine Adıyaman'a bağlı Gölbaşı ilçesinin 4'de 3'ü gitmiş. Çünkü gölün eski çökelleri üzerine kurulu. Bu yıkımın nedeni 1939 depreminden bu yana aynı: fay üzerinde yapılaşma, zeminin sıvılaşma riskinin yüksek olması ve yapı ile ilgili bina inşaat ve mühendislik çalışmalarının kalitesinin düşük olması."Bütün fay hatları haritalandı
Prof. Dr. Sözbilir, bölgede 400 kilometre civarında fayı haritalandırdıklarını dile getirdi: "AFAD; İHA, SİHA gibi araçları uçurdu. Şu anda bütün faylar AFAD tarafından haritalanmış durumda. Biz de karadan fayın özellikleriyle ilgili bilgi toplamak için 20 gündür çalışmamızı belli bir ölçeğe getirdik. Şimdi veri değerlendirme aşamasına geliyoruz. Bundan sonra ne olacak? Yeni fayların kırılıp kırılmayacağını düşünüyoruz. Fayların önemli bir kısmı kırıldığı için bölgede artçı sarsıntıların devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bölgede elbette kırılmamış faylar var ama bunların kısa sürede kırılacağına dair bilimsel bir veri yok. Bilimsel bir dayanağı olmadığı için televizyonlara çıkıp “Yarın Adana bozulur, bugün burası bozulur” demek mantıklı değil."
Editör: TE Bilisim
