Eski İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, The Telegraph gazetesi için yazdığı makalede, İsrail'in meşru müdafaa hakkını desteklediğini belirtirken, işgalci İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzun vadeli planlamada zorlandığına vurgu yaptı. Wallace'ın değerlendirmesine göre, Netanyahu'nun geleceği belirsiz ve öngörülemeyen durumlarla dolu.
"Ancak ben, Cenevre Sözleşmeleri kapsamındaki sorumluluklarımıza da güçlü şekilde inanıyorum ve tüm taraflardan bunlara uymalarını bekliyorum. Hamas'ın peşine düşmek meşrudur ancak Gazze'nin çoğunluğunu yok etmek meşru değildir. Orantılı güç kullanmak meşrudur ancak sivilleri topluca cezalandırmak ve zorla yerlerinden etmek meşru değildir."
Wallace, İsrail'in eylemlerinin meşru savunma hakkını zedelediği ve bu durumun tehlikeli bir sürece işaret ettiğini belirtti. Ona göre, İsrail kendi eylemleriyle yasal otoritesini sarsıyor ve ahlaki otoritesini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor.
"NETANYAHU, ÖLDÜRÜCÜ ÖFKESİNİN İŞLERİ DÜZELTECEĞİNİ SANIYORSA, FENA HALDE YANILIYORDUR"
Wallace, Netanyahu'nun esas hata noktasının 7 Ekim'deki saldırıları gözden kaçırması olduğunu belirtti. Ona göre, Netanyahu'nun öfke dolu taktikleri sorunu çözmek yerine çatışmayı uzun süre devam ettirebilir. Wallace, Netanyahu'nun bu eylemlerinin dünya genelinde Müslüman gençleri radikalleştirdiğine inandığını dile getirdi.
Wallace, doğrudan ateşkes çağrısı yapmamakla birlikte, "İsrail'in bu şiddetli ve ayrım gözetmeyen saldırı taktiğini sonlandırması gerektiğini düşünüyorum. Hamas ile farklı bir yaklaşım sergilemeli." şeklinde ifadeler kullandı. İsrail'e, Kuzey İrlanda'daki deneyimlerinden ders çıkarması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Wallace, "Gece ardından her zaman gündüz gelir; tarih, baskının radikalleşmeye yol açtığını gösterir." yorumunda bulundu.
Wallace, Gazze'de yaşananları takip etmekten giderek daha fazla rahatsız olduklarını belirtti.