Özel okullara MEB onaylı "ücretsiz ders kitabı" zorunluluğu Özel okullara MEB onaylı "ücretsiz ders kitabı" zorunluluğu
Takriri Sükun Kanunu nedir tarihçesi nasıl? Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında, ülkede siyasi istikrarsızlık ve çatışmalar yaşanıyordu. Bu dönemde hükümetin aldığı bazı kararlar da tartışma yaratan konular arasındaydı. İşte tam bu sırada Takriri Sükun Kanunu çıkarıldı. Kanun, ülkede yaşanan siyasi tartışmaları yatıştırmak ve hükümetin aldığı kararlara muhalefet etmek yerine, halkın sükun içinde kalmasını sağlamak amacını taşıyordu.

TAKRİRİ SÜKUN KANUNU NEDİR?

Takriri Sükun Kanunu, Türk Medeni Kanunu'nun bir parçasıdır ve genellikle taşınmazların mülkiyetiyle ilgili durumlarda kullanılır. Takriri Sükun, bir taşınmaz malın üzerindeki hakların veya malikin kim olduğuna dair bir belirsizliğin olduğu durumlarda, sükun yani sessizlik halinin kabul edilmesini ifade eder. Kanun, bir taşınmaz malın sahibinin kim olduğu konusunda belirsizlik olduğunda, malın mevcut kullanıcısına sahip olduğunu varsayar. Bu nedenle, Takriri Sükun Kanunu, taşınmaz mülkiyetindeki belirsizlikleri gidermek için kullanılır. Kanun, sahiplik iddialarının çözülememesi durumunda, taşınmaz malın kaydının güncel tutulmasını sağlar ve tarafları birbirinden uzak tutarak, malın korunmasına yönelik önlem alır. Takriri Sükun Kanunu, taşınmaz malların satışı veya devri sırasında da kullanılır. Satın alan kişinin tapu kaydı henüz yapılmamışsa, satıcı mülkün sahibi olarak kabul edilir ve satış sonrası süreçte sahiplik iddiaları giderilene kadar tapu kaydı yapılmaz. Bu durumda, Takriri Sükun Kanunu'nun uygulanması ile tapu kaydı gerçek sahibi belirlenene kadar bekletilir. Takriri Sükun Kanunu, Türk hukuk sisteminde önemli bir yere sahiptir ve taşınmaz mülkiyeti konusunda belirsizliklerin giderilmesine yardımcı olur. Ancak, yine de birçok durumda tapu kaydının güncellenmesi ve malikin belirlenmesi için dava açılması gerekmektedir.

TAKRİRİ SÜKUN KANUNU'NUN TARİHÇESİ

Takriri Sükun Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında çıkarılmış bir kanundur. 1926 yılında yürürlüğe giren bu kanun, Türk Hukuk sisteminin önemli kanunlarından biridir. Kanun, Osmanlı İmparatorluğu döneminde uygulanan hukuk sisteminden farklı olarak, kesin hükümlerin verilmesinde takrir-i sükun ilkesine dayanmaktadır. Bu ilke, "sükun ve asayişi korumak" amacıyla kesin hüküm verilmeden önce tarafların uzlaşması ve sulh yoluyla anlaşması gerektiğini savunur. Takriri Sükun Kanunu'nun çıkışında, hukuk sistemindeki değişim ve yenilik arayışları, toplumsal huzurun sağlanması, hukukun evrensel ilkelerine uyum ve modern bir hukuk sisteminin oluşturulması hedefleri yer almaktadır. Kanun, çıkışından kısa bir süre sonra tartışmalara neden olmuş ve bazı eleştirilere maruz kalmıştır. Özellikle, uzlaşma sağlanamaması durumunda hükümsüzlük ilkesinin yetersizliği eleştirilmiştir. Ancak yine de Takriri Sükun Kanunu, Türk Hukuk sistemi için önemli bir adım olarak kabul edilmiş ve yıllar içinde birçok değişikliğe uğramıştır. Bugün hala geçerli olan kanun maddeleri, Türk yargı sistemine önemli katkılar sağlamaktadır. [caption id="attachment_8228" align="alignnone" width="1024"]Takriri Sükun Kanunu nedir tarihçesi nasıl? Takriri Sükun Kanunu nedir tarihçesi nasıl?[/caption]

TAKRİRİ SÜKUN KANUNU'NUN AMACI

Takriri Sükun Kanunu, hukuki bir prosedür olarak kullanılan ve Türk hukuk sisteminde önemli bir yeri olan bir kavramdır. Kanunun amacı, özellikle tapu kayıtlarında meydana gelen hataların giderilmesi ve tapu sicilinin güvenilirliğinin artırılmasıdır. Tapu kayıtlarında meydana gelen hatalar, taşınmaz mal sahipleri arasında uzun süreli hukuk mücadelelerine neden olabilmekte ve bu mücadeleler sonucunda taraflar mağdur olabilmektedir. Takriri Sükun Kanunu, bu tür hukuki mücadeleleri önlemek amacıyla çıkarılmıştır. Takriri Sükun Kanunu'na göre, tapu kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapılması için tapu sicilinin sükun halinde olması gerekmektedir. Yani, tapu kaydı üzerinde herhangi bir uyuşmazlık veya itiraz bulunmamalıdır. Bu durumda, tapu kaydında mevcut olan bilgilerin doğru ve güvenilir olduğu kabul edilerek, yeni bir tapu kaydı düzenlenebilmektedir. Takriri Sükun Kanunu, tapu kayıtlarında meydana gelen hataların giderilmesi konusunda son derece önemli bir yasa olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanun, taşınmaz mal sahiplerinin haklarını korumak amacıyla çıkarılmıştır ve tapu sicilinin güvenilirliğini artırarak, hukuki mücadelelerin önlenmesine yardımcı olmaktadır.

TAKRİRİ SÜKUN KANUNU'NUN İŞLEYİŞİ

Takriri Sükun Kanunu, yargılamada delil hukukuna yönelik önemli bir yasa olup, işleyişi oldukça önemlidir. Kanunun işleyişi, delil hukukunun doğru uygulanması ve mahkeme kararlarının doğru verilmesi açısından son derece önemlidir. Takriri Sükun Kanunu'na göre, bir olayın doğru bir şekilde meydana gelip gelmediği konusunda şüphe varsa, mahkeme, bu şüpheyi takrir-i sükun ilkesi ile giderir. Bu ilke gereği, şüpheli durumlarda hakim, karar vermek için delil aramakla yükümlü değildir. Aksine, olayın doğru olduğuna varsayılır ve bu doğruluğu çürütecek bir delil sunulmadığı sürece, mahkeme hüküm verir. İşleyişi, delillerin nasıl sunulacağı, nasıl değerlendirileceği, hangi durumlarda takriri sükun ilkesinin uygulanacağı gibi konuları kapsar. Bu kanun kapsamında, delillerin taraflar tarafından sunulması ve değerlendirilmesi, mahkeme kararının doğruluğunu etkileyen en önemli faktörler arasındadır. Kanunu'na göre, deliller, mahkeme tarafından tek tek incelenir ve değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda, olayın doğru bir şekilde meydana geldiğine dair yeterli kanıt varsa, takriri sükun ilkesi uygulanır ve mahkeme hüküm verir. Ancak deliller yeterli değilse veya çelişkiliyse, takriri sükun ilkesi uygulanmaz ve mahkeme, delillerin doğruluğunu araştırmakla yükümlüdür. Sonuç olarak, Takriri Sükun Kanunu'nun işleyişi, yargılamada doğru kararların verilmesi açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, delillerin doğru bir şekilde sunulması ve değerlendirilmesi, bu kanunun amacına uygun bir şekilde işleyişinin sağlanmasında önemli bir role sahiptir.

TAKRİRİ SÜKUN HANGİ OLAYDAN SONRA ORTAYA ÇIKTI?

Takriri Sükun Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli bir döneminde, 1925 yılında çıkarılmış bir kanundur. Bu kanunun çıkarılması öncesinde, ülkede siyasi ve sosyal açıdan birçok sıkıntı yaşanmaktaydı. Milli Mücadele sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında iç karışıklıklarla boğuşuyordu. Bu dönemde, İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve bazı isimler idam edilmişti. Ayrıca, ülkede farklı siyasi görüşler ve gruplar arasında çatışmalar yaşanıyordu. Bu karışıklıkların sona erdirilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Kanun, devletin istikrarını ve düzenini korumak, toplumsal huzuru sağlamak, siyasi ve sosyal çekişmeleri önlemek amacıyla çıkarılmıştır. Bu doğrultuda, kanunda belirtilen bazı maddeler ile bazı hak ve özgürlükler sınırlandırılmıştır. Çıkarılmasına neden olan olay ise Şeyh Said İsyanı olarak bilinmektedir. 1925 yılında gerçekleşen bu isyan, Kürt aşiret lideri Şeyh Said önderliğinde gerçekleştirilmiş ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. İsyan sonrasında, hükümet olayların tekrar yaşanmaması için sıkı bir tedbir almak istemiş ve Takriri Sükun Kanunu çıkarılmıştır. Türk tarihi ve yaşam hakkında merak edilenler için Erişim Haber sayfamızı takip edebilirsiniz.

Editör: TE Bilisim