MİT Başkanı İbrahim Kalın, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın 97. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Kalın, konuşmasında şunları söyledi: "Haksız hiçbir eylem karşılıksız bırakılmayacaktır. Devlete ve millete yapılan hiçbir ihanet cezasız kalmayacaktır."
MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekildedir:
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında dünya genelinde sesizliğin hakim olduğu bir süreç yaşanmaktadır.
Sınırlarını aşarak başkalarının haklarına tecavüz eden her güç, aktör ve politika, kendi geleceğini tehlikeye atmaktadır.
MİT Başkanı, özellikle İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı dünya genelinde yaşanan sessizliği eleştirmiş ve hak ihlallerine karşı durmanın önemine vurgu yapmıştır. Ayrıca, sınırlarını aşan her türlü güç ve politikanın kendi geleceğini riske attığını belirtmiştir.
Küresel güç dengesinin çok uzağındayız. Milli İstihbarat Teşkilatı olarak, belirsizlik ve hibrit tehditler dönemine hazırlanmak adına sürekli yeni kabiliyetler geliştiriyoruz. Son 4 yılda yaşanan krizler, küresel kırılmaların giderek daha derin ve yıkıcı hale geldiğini gösteriyor.
Adalet, herkesin hakkını alması demektir. İki devletli çözümün İsrail açısından kalıcı güven ve istikrar üretecek yegane seçenek olduğuna inanıyoruz.
Saldırıların durması, kalıcı ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması, esir takası, iki devletli çözüm ve Filistin milli uzlaşısını sağlamak amacıyla gece gündüz çalışıyoruz.
HAKSIZ HİÇBİR EYLEM KARŞILIKSIZ BIRAKILMAYACAKTIR
Caydırıcılık, bir tehdidi ortaya çıkmadan engelleme kabiliyetine sahip olmayı ifade eder. Basitçe söylemek gerekirse, caydırıcılık şu demektir: Bir kişi size taş attığında, karşıdan kurşun geldiğini bilmeli ve elini taşa götürmeden önce iki kez düşünmelidir.
Haksız hiçbir eylem karşılıksız bırakılmayacaktır. Devlete ve millete yapılan hiçbir ihanet cezasız kalmayacaktır. Türkiye, özellikle savunma sanayi, SİHA ve kritik altyapı teknolojilerinde kendine yeterli, caydırıcı ve önleyici bir güç merkezi olmak için son yıllarda önemli bir atılım yapmış ve tüm alışılagelmiş normları değiştirmiştir.
Güçlü ve dirençli bir Türkiye'nin bölge ve dünya barışı için vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz.
Milletlerin ve ülkelerin özgürlüğünü, bağımsızlığını ve egemenliğini güvence altına almayan bir güvenlik mimarisi, adalet, güven ve yapıcı rekabeti üretmesi mümkün değildir. Bu bağlamda, stratejik güvenlik, sadece kendi güvenliğimizi değil, aynı zamanda diğer ülkelerin güvenliğini ve refahını da gözeten bir yaklaşımı esas alır.
Bu yüzden temel ilkemiz şudur: Sahada ve masada kazanmak önemlidir, hayatidir, vazgeçilmezdir. Ancak aynı şekilde önemli olan, gerçek ve kalıcı zaferin zihinleri ve gönülleri kazanmak olduğunu bilmektir.
MİLLİ İSTİHBARAT AKADEMİSİ KURULDU
Bu vesile ile Türkiye'nin istihbarat teorisi ve metodolojisi üzerine söz sahibi bir ülke olabilmesi amacıyla Milli İstihbarat Akademisi'nin kuruluşunu gerçekleştirdiğimizi ilan etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımıza tekrar hususi teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletmek istiyorum. Milli İstihbarat Akademimizi ülkelerde aşırı sağ hareketler başlıklı ilk değerlendirme raporunu da bugün sizlerle paylaşıyoruz.
Raporun konusunun seçilmesinde, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Avrupa'da yükselişe geçen aşırı sağ, faşist ve İslam karşıtı hareketlerin hedefi olması da belirleyici olmuştur.
Söz konusu hareketler, Batı demokrasileri, ülkemiz ve dünyanın güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Milli İstihbarat Teşkilatı’mızın yenilenen internet sitesini de takdim etmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim.